SORU: Mübarek Recep, Şaban ve Ramazan ayları göz önüne alındığında, büyük günahların affedilmesi için hangi dua veya zikirleri okumalıyız?

SORU: Mübarek Recep, Şaban ve Ramazan ayları göz önüne alındığında, büyük günahların affedilmesi için hangi dua veya zikirleri okumalıyız?

CEVAP:

بسم الله الرحمن الرحیم

الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم

Bu mübarek kılınan üç ayın her birine ait özel duaları kalbi bir yöneliş ve idrak ile okumak insanın bağışlanmasında etkin rol oynar. Özellikle içinde bulunduğumuz bu Recep ayı, bağışlanmak ve affedilmek isteyen kul için sunulan çok istisnai bir fırsattır.

Bunun haricinde bu aylar içinde Allah ile kurulacak irtibat ve kulun bazı merhaleleri kat ederek ilâhi rahmete sığınması onun bağışlanmasına ve ilâhi renge bürünmesine kesin bir olanak sağlayacaktır.

“Günah”, ne olursa olsun, ya pozisyon almakta (yani her an günaha dönüşebilecek bir his veya düşünce halinde) ya da eylem halindedir; Bu nedenle, sadece “sözler” ile affedilmeyi beklememek gerekir.

Bazıları “dua ve zikir”in anlamına ve hakikatine dikkat etmezler ve birkaç kelime söylerlerse aniden “kun feyekun” olacağını ve bir anda Allah’ın affına nail olacaklarını düşünürler! Pek çok insan da, tembellikten dolayı, problemleri, sorunları vs. çözmeyi sadece birkaç kelime ile yapmak ister!

Açıktır ki, böyle bir görüş doğru değildir ve Yüce Allah bizi kelimelerle oynamaya ve oyalanmaya davet etmedi!

Bu nedenle günahların bağışlanması için, insanın ilk olarak yapması gereken Yüce Allah’tan, içtenlikle (ihlasla), bağışlama istemesidir, ki buna “istiğfar” denir ve sonra teorik ve pratik hatalarından Yaratıcısına dönmesidir ki buna da “tövbe” denir.

İstiğfar “اَسْتَغْفِرُ اللّه رَبِّی وَاَتُوبُ اِلَیهِ” zikri gibi, kabul edildiğinde ve cevaplandığında Zakir (zikreden) kalbini kendi dilinde ifade etmiştir. Yani bu, dile dökülen sözlerin, kalpten geldiği anlamına gelir. Aksi takdirde kalpte niyet, karar, kararlılık ve irade yoksa ve değişiklik olmazsa, bu zikir günde on bin kere söylensin, hiçbir şey olmaz.

Muhabbet’in rolü:

Günahların bağışlanmasının en etkili yolu, “Yüce Allah’ı sevmektir” ki bu, elbette O’nu tanımayı gerektirir.

Yüce Yaratıcı’yı ne kadar çok tanırsak, O’nu o kadar çok seveceğiz, ve onu sevdikçe, O da bizi daha çok sevecek. O, bu karşılıklı aşktan dolayı günahlarımızı affetme sözü veriyor. Ve tabii ki her Muhabbet ve Aşk açığa çıkarılmalıdır. Ve Yüce Allah’a olan sevgi ve şefkat, Resulüne itaat ve uyumda kendini gösterir.

«قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللَّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ»

“De ki: Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, bağışlayandır, merhamet edendir.” (Âl-i İmrân, 31)

Öyleyse Yaratıcı’yı daha çok tanımalıyız ve onu daha çok sevmeliyiz. Bunu yaparsak, O da sevgililerinin günahlarını affedecek.

Takva’nın rolü:

Belirtildiği gibi “zikir” sadece kelimeleri söylemek değildir, “zikir” sihir değildir; aksine, Allah’ı hatırlamak ve dirilişi ve buluşma gününü yad etmektir. Ve elbette, Merhametli  Allah’ı hatırlayan, cennette O’nun yakınlığını hedefleyen, tüm kişisel ve sosyal işlerinde “dindarlığı/takvayı” gözeten kişi zikire yönelir. Ve elbette Allah da ona hem Hak ve Batılı ayırt etme gücü verir ve hem de günahlarını örter ve affeder:

«يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَتَّقُوا اللَّهَ يَجْعَلْ لَكُمْ فُرْقَانًا وَيُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ»

“Ey iman edenler! Eğer Allah’tan sakınırsanız O size iyiyi kötüden ayıracak bir furkan verir. Ve sizin günahlarınızı örter. Sizi bağışlar. Allah son derece büyük lütuf sahibidir.” (Enfâl, 29)

Zakirlerin Zikri:

Hangi zikir, daha iyi ve daha etkilidir ki Yüce Allah şöyle desin: “Bu, benim zikirlerimin zikridir.”?

Allah’a muhabbet, Peygamberine itaat ve ona tabi olmanın önemi daha önce belirtilmişti. Yani insanın sevgisi, kulluk ve ibadet şeklinde tezahür eder ve elbette tüm ibadetlerin en üstün olanı, ister zorunlu (vacip) ister tavsiye (müstehap) olsun namazdır; özellikle teeccüt namazı (gece nafilesi) dır.

Namaz, ciddiyet ve dikkatin yanı sıra, Yüce Allah için iman, dindarlık ve salih ve iyi amellere yönelmenin kendisi, O’nun buyurduğu gibi günahların bağışlanmasına neden olur:

«وَأَقِمِ الصَّلَاةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ»

“Gündüzün iki ucunda ve gecenin ilk saatlerinde namaz kıl, iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlara bir hatırlatmadır.” (Hûd, 114)

Dualar:

Kabul edilebilir ki, İmamlar’ın hemen hemen tüm dualarında, Allah’ın affetmesi ve mağfiret vermesi için günahların etkilerinin sorgulandığı ve giderilmesinin istendiği görülür; belki de bunların en önemlisi, İmam Ali’nin (a.s) Kumeyl Duası’dır ki en başında Yaratıcı’yı övdükten sonra, bunları ifade eder:

اللّٰهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتِى تَهْتِكُ الْعِصَمَ؛ 

Allah’ım! Benim ismet perdesini yırtan günahlarımı affet.

اللّٰهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتِى تُنْزِلُ النِّقَمَ؛

Allah’ım! Bedbahtlıklara yol açan günahlarımı affet.

اللّٰهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتِى تُغَيِّرُ النِّعَمَ؛

Allah’ım! Nimetleri değiştiren günahlarımı affet.

اللّٰهُمَّ اغْفِرْ لِىَ الذُّنُوبَ الَّتِى تَحْبِسُ الدُّعَاءَ؛

Allah’ım! Duanın icabetini önleyen (hapis eden) günahlarımı affet.

Mucir Duası vb. gibi de İstiğfar için birçok dua ve zikirler vardır.

Peygamber-i Ekrem (s.a.a) Recep ayında bu zikrin çok söylenmesini tavsiye etmiştir:

أَسْتَغْفِرُ اللَّهَ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَحْدَهُ لا شَرِيكَ لَهُ وَ أَتُوبُ إِلَيْهِ‏

e-post:

info@x-shobhe.org

Telegram Kanalı:

@SupheSoruCevap

Diğer Konular/Çeşitli Konular