CEVAP:
بسم الله الرحمن الرحيم
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم
Öncelikle, Hz. Adem (as) ve Şeytan karşı karşıya getirilmedi; Şeytan Hz. Adem’in (as) karşısına çıktı.
Hz. Peygamber (saa), Allah’ın kainatta yarattığı ilk “varlık”tır. Gökler, yerler, meleklerden önce onun “nur”u yaratıldı. Bu, ruhani bir yaratılıştır. Henüz madde ve zaman da yaratılmamıştı.
Çok sonra kainat, yani zaman, madde, yerler, gökler yaratıldı, zaman başladı ve yeryüzü insanın yaşayabilmesi için en uygun hale gelene kadar milyarlarca yıl geçti. Daha sonra, ilk insanın “beden”i yaratıldı. İnsan maddi anlamda yaşayan bir varlık olarak dünyaya geldi. Yaratılan ilk insan ise Hz. Adem’dir.
Hz. Adem’in (as) dünyaya gelişi bir silsilenin başlangıcıdır ki ardından yüz yirmi dört bin Peygamber gelecek ve en son Hz. Muhammed (saa) gelecektir. Diğer peygamberler bir nevi, Hz. Muhammed’in (saa) gelişi için hazırlık yapıyor; insanlığın zihni, aklı, anlayışı, ilimi zamanla gelişiyor ki Hz. Muhammed (saa) geldiğinde onun şeriatını anlayacak ve kaldırabilecek kapasitede olunsun. Ve son noktada bu din, cihani bir kıyam ile cihani bir devlet şeklinde Hz. Mehdi’nin (af) eliyle dünyaya hakim olacak.
Hz. Adem (as), bu silsilede dünyaya gönderilen ilk insan ve peygamber olacaktı ki, onun için, dünyadaki maddelerin bileşiminden oluşan bir balçık ile bir insan bedeni yaratıldı. Daha sonra Allah Teala, onun bedenine ruh verdi ve meleklerine, ona secde etmeyi emretti. Onların içinde ibadetle yüksek bir makama gelmiş olan Şeytan da vardı ve bu emre karşı çıktı. Allah’a karşı geldi ve içindeki haset, kin, nefret, küfür açığa çıktı.
Sonuç olarak, “Neden ilk önce Hz. Muhammed’in (saa) bedeni yaratılmadı?” sorusunun cevabı; Peygamber’imizin son Peygamber olup, getirdiği şeriatın kıyamet gününe kadar sürecek olmasıdır. İlk önce o gelseydi şeriatı sürmeyecekti ya da onun getirmekle sorumlu olduğu şeriatı, o dönemdeki insanların anlayacak ve yaşayacak kapasitesi yoktu. Bu, bir profesörü ders vermesi için ana sınıfına göndermeye benzer. O yüzden yaratılanların en şereflisi ve faziletlisi olan Hz. Muhammed (saa) ve kıyamete kadar sürecek en kamil din olan İslam, en sonda gelmeliydi.
Not: Varlığın yaratılış silsilesinde iki kavramın bilinmesi gerekir: Soyut-somut, mücerred-madde… Zira madde alemi yaratılış silsilesinin en son ve en düşük mekanıdır. Ancak, konumuzla alakalı olarak Hz. Adem (a.s) ile Hz. Muhammed (s.a.a) arasında yaratılışın zamansal olarak değil rütbesel (ilahi iradenin konumlanması) bahsedilmesi gerekir. Başta da söylendiği üzere alemde ilk var edilen Hz. Muhammed’in (s.a.a) nurudur. Bir diğer tabirle yaratıcının en büyük ve en güzel tecellisi olan nurdur. Bu da madde alemi ile ilgili bir konu olmayıp tamamen mana-mücerred-soyut alem ile ilgili bir konudur.
hakkı ile ibadet ederek makamını yükseltip meleklerin arasına karışmıştı ama Hz. Adem’e (as) secde emri geldiğinde, o emre itaat etmediği için nefsine uydu ve itaati değil isyanı seçerek günahkar oldu.
e-post:
info@x-shobhe.org
Telegram Kanalı:
@SupheSoruCevap