SORU: İmam Ali (as) Nehc’ul Belaga’da 31. mektubunun sonunda kadınlarla ilgili şöyle yazmış: “Kadınlarla istişare etmekten kaçın. Çünkü, onların görüşleri zayıf ve azimleri gevşektir.” Acaba bahsedilen özellikler bazı kadınlarla mı ilgili yoksa tüm kadınları mı kapsıyor? Cinsiyet üzerinden aklın eksik ve zayıf oluşu nasıl mümkün olabilir?

SORU: İmam Ali (as) Nehc’ul Belaga’da 31. mektubunun sonunda kadınlarla ilgili şöyle yazmış: “Kadınlarla istişare etmekten kaçın. Çünkü, onların görüşleri zayıf ve azimleri gevşektir.” Acaba bahsedilen özellikler bazı kadınlarla mı ilgili yoksa tüm kadınları mı kapsıyor? Cinsiyet üzerinden aklın eksik ve zayıf oluşu nasıl mümkün olabilir?

CEVAP:

بسم الله الرحمن الرحيم

الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم

Bir çeviri hatasından dolayı her zaman birçok sorun ortaya çıkar. Örneğin; bu cümlede kadınların aklının eksik ve zayıf oluşundan hiç bahsedilmiyor, görüşlerinden ve azimlerinden istişare için faydalanmaktan söz ediliyor. Akıl bir şeydir ve görüş başka bir şeydir.

Bu mektubun kadınlarla ilgili kısmında Hz. Ali (a.s),رأی”  “ tabirini kullanıyor. Arapçada “Re’y” bir konu hakkında kişinin düşünce, fikir, yorum, görüş, kanaat ve seçim yönüne işaret eder.

Mektup hakkında söylenmesi gereken bir husus da bu mektupta bir kadın-erkek karşılaştırılması ve kıyası yapılmamıştır. Aslında Hz. Ali’nin (a.s) bu mektubu kadının tamamıyla akıldan, düşünce gücünden ve fikir alışverişinden mahrum olmasından değil tam aksine kadının tabiatından bahseder ve taşıdığı ruhun letafet ve şeffaflığından söz eder.

Ancak konuyla alakalı olarak kadının görüş, düşünce, kanaat noktasında ona belli bir çerçeve çizmiş ve kendi tabiatının dışına çıkarıldığında o ruhsal ve tabii gücünden eksilerek yanlış bir yönelimin içine sürüldüğü aksedilmiştir.

Bunun daha iyi anlaşılması için birkaç önemli noktanın dikkate alınması gerekiyor:

Yukarıda da değinildiği üzere burada muhatap birey ve fert  olarak kadın veya erkek değil, tür olarak kadının tabiatı ve onun doğasıdır. (Aynı durum erkek için de geçerlidir.)

1) İmam bu mektubu oğluna yazdığı için, ona kadınlarla ilgili tavsiyede bulunmuştur. Yani kızına böyle bir mektup yazsaydı, ona erkeklerle ilgili tavsiyelerde bulunurdu.

2) Bu bölümde Hz. Ali (as) şöyle yazmıştır: “Kadınlarla istişare etme, çünkü onların kanaat ve görüşleri zayıf, azimleri gevşektir.” Bu ne anlama geliyor? Yani kendilerine (kadına ve kadına uygun) ait olmayan ve erkeklere özel konularda, kadınlarla istişare etmemelisin. Açıkçası, kadınlar da özel işlerinde erkeklerle istişare etmemelidir.

Emir el-Mu’minin, bu tavsiyenin devamında, bir açıklama yapıyor: “Kadınları güçlerini aşan işlere koşma; çünkü kadın zarif bir güldür; sert bir kahraman değil.”

Varsayalım ki bir iş adamı, ev hanımı veya öğretmen olan karısıyla iş sözleşmesi hakkında istişare etsin?! Ya da bir kadın, kadınlara özel konularda, kocasıyla istişare etsin?! Şimdi bir erkek, bilmediği bir şey hakkında ne söylemelidir? Ya da bir kadın, bilmediği bir şey hakkında ne söylemeli ve nasıl bir oy vermelidir?!

3) Konuşma ile istişarenin farklı olduğunu unutmayın. İstişare basit bir konuşma, bir alıntı veya bir rapor değildir; belki karşı tarafın görüşlerini ve düşüncesini bilmek için bir müzakeredir. İstişare bir işte karar vermek içindir. Bu nedenle, akıllı bir insan, herhangi bir işte, o işteki bir uzmanla istişare eder.

4) Bu nedenle kadınların erkeklere özel konularda görüş ve düşüncesi zayıftır ve erkeklerin görüş ve düşünceleri de kadın meselelerinde zayıftır.

5) Erkek veya kadın söz konusu olduğunda, onların hepsi kast edilmez; kastedilen, halk ve çoğunluktur.

Kur’an-ı Kerim de insanın zayıf olduğunu söyler, ama istisnalar vardır.

يُر۪يدُ اللّٰهُ اَنْ يُخَفِّفَ عَنْكُمْۚ وَخُلِقَ الْاِنْسَانُ ضَع۪يفاً

“Allah yükünüzü hafifletmek ister; çünkü insan zayıf yaratılmıştır.” (Nisa suresi, 28)

إِنَّ الْإِنْسَانَ لَفِي خُسْرٍ* إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ     

“İnsan hüsrandadır. * Ancak iman edenler ve salih amel yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.” (Asr, 2-3)

Bir kadın birçok konuda bilgi ve uzmanlığa sahip olabilir. Böylece onunla tüm bu işlerde istişare edilir. Günümüzde kadınlar ekonomi, politika, endüstri, kültür, tıp, mühendislik vb. konularda çok aktifler. Bu nedenle onların görüşleri ve oyları geçerlidir.

6) Biz, Peygamber’in, karısı Hatice Kübra’ya nasıl davrandığına bakmalıyız. Veya bu mektubu yazan Emir el-Mu’min’in, Hz. Fatıma’ya veya Hazreti Zeynep’e nasıl davrandığını görmeliyiz.

Peygamber (saa) evlenmeden önce, Hazreti Hatice’nin serveti ile ve onun için ticaret yaptı – vefatıdan dört yıl önce Fedek’i Hazreti Fatime’ye sunarak, gelir ve giderlerinin idaresini ona verdi – Hazreti Zeynep, Emir el-Mu’min’in hayatı boyunca Kur’an tefsircisiydi ve kadınlar için bir dersliğe sahipti ve dersleri çok rağbet görüyordu.

Kerbela esirlerinin idaresi Hazreti Zeynep’e emanet edildi, ve İmam Seccad (as) ona dedi ki: “Sen öğretmensiz bir alimsin.” Yani sen de biz İmamlar gibi ilahi ilmi edindin.

e-post:

info@x-shobhe.org

Telegram Kanalı:

@SupheSoruCevap

şüphelere