SORU: “Biz Peygamberlerin arasında ayrım yapmayız.” (Ali İmran, 84)  “Biz peygamberlerin bazılarını üstün kıldık.” (Bakara, 253)  Bu ayetler birbiriyle çelişmiyor mu?

SORU: “Biz Peygamberlerin arasında ayrım yapmayız.” (Ali İmran, 84) “Biz peygamberlerin bazılarını üstün kıldık.” (Bakara, 253) Bu ayetler birbiriyle çelişmiyor mu?

CEVAP:

بسم الله الرحمن الرحيم

الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم

Kuran-ı Kerim’de hiç bir ayet bir başkasıyla çelişkili değildir; çünkü Kur’an, her şeyi bilen ve hekim olan Allah’ın sözüdür.

Önce bu iki ayeti ve çevirilerini birlikte okuyalım:

قُلْ آمَنَّا بِاللَّهِ وَمَا أُنْزِلَ عَلَيْنَا وَمَا أُنْزِلَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَإِسْمَاعِيلَ وَإِسْحَاقَ وَيَعْقُوبَ وَالْأَسْبَاطِ وَمَا أُوتِيَ مُوسَى وَعِيسَى وَالنَّبِيُّونَ مِنْ رَبِّهِمْ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِنْهُمْ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ *وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْإِسْلَامِ دِينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِي الْآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ

“De ki: Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a) ve İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına indirilene, Rab’leri katından, Musa’ya, İsa’ya ve tüm peygamberlere verilenlere iman ettik. Biz onlardan hiçbiri arasında ayırım yapmayız. Biz Allah’a teslim olanlarız. * Kim İslam’dan başka bir din ararsa, (bu) ondan asla kabul edilmeyecektir. O, ahirette de kaybedenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 84 – 85)

تِلْكَ الرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ مِنْهُمْ مَنْ كَلَّمَ اللَّهُ وَرَفَعَ بَعْضَهُمْ دَرَجَاتٍ وَآتَيْنَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ الْبَيِّنَاتِ وَأَيَّدْنَاهُ بِرُوحِ الْقُدُسِ وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ مَا اقْتَتَلَ الَّذِينَ مِنْ بَعْدِهِمْ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَلَكِنِ اخْتَلَفُوا فَمِنْهُمْ مَنْ آمَنَ وَمِنْهُمْ مَنْ كَفَرَ وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ مَا اقْتَتَلُوا وَلَكِنَّ اللَّهَ يَفْعَلُ مَا يُرِيدُ 

“O peygamberlerin bir kısmını bir kısmından üstün kıldık. Allah, onlardan bir kısmıyla konuşmuş ve bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa’ya da açık deliller (mucizeler) verdik ve O’nu Ruhu’l Kudüs ile destekledik. Allah dileseydi, onlardan sonrakiler, kendilerine açık deliller geldikten sonra, birbiriyle çarpışmazlardı; fakat, onlar ayrılığa düştüler; onlardan kimi iman etti, bir kimi de inkar etti. Allah dileseydi birbirleriyle çarpışmazlardı; fakat Allah, dilediği işi yapar.” (Bakara, 253)

Bu soru cevaplanırken, birkaç önemli nokta dikkate alınmalıdır:

  1. A) Genellikle Kur’an ayetleriyle ilgili zihinde ortaya çıkan sorunlar ve sorular çevirilerden kaynaklanmaktadır ve diğer bir sorun ayetlerin mesajına yeterince dikkat edilmemesidir.
  2. B) “Biz” kelimesi her iki ayette de ortaktır, ancak anlatıcıları/söyleyeni farklıdır. Bir ayette Allah, Peygamber’e buyurur: “De ki …” – başka bir ayette kendisi buyurur: “Biz, onların bir kısmını bir kısmından üstün kıldık.”

Yani birinci ayette “Biz onlardan hiçbiri arasında ayrım yapmayız.” tabiri, başta Allah Resulü (s.a.a) ve diğer Müminlerin kelamıdır.

İkinci ayette ise “O peygamberlerin bir kısmını bir kısmından üstün kıldık” tabiri dolaylı yönden (“Biz” ifadesini kullandığı için dolaylı) Allah’ın bizzat kendi kelamıdır.

Bu iki ayette konuşanlar bir kişi değillerdir ki çelişkili olduğu söylenebilsin.

  1. C) “Üstün olma” ve “ayrımcılık” birbirinden farklı şeylerdir. Örnegin, çocuklarımdan biri diğerinden büyük ama ikisi de benim çocuğum ve ben onları ayırt etmiyorum.

Aynı şekilde Hz. Muhammed’in (saa) getirdiği din daha kamil ve kendisi diğer peygamberlerden daha üstün ama bu, Allah’ın peygamberler arasında ayrımcılık yaptığı anlamına gelmez. Üstünlükleri, vazifelerinin büyüklüğü oranında değişebilir ama Allah’ın dinini almada, tebliğ etmede, korumada hepsi birler.

  1. D) İlk ayette buyrulmuş ki: “Sen de ki: “Allah’a, bize indirilene iman ettik. Peygamberler arasında ayırım yapmayız”, Yani birinin Allah’ın Peygamberi olduğunu ve diğerinin olmadığını söylemiyoruz; aksine, hepsini Allah’ın peygamberleri olarak biliyoruz ve Allah’ın dininin sadece Tevhit dini olduğunu ve Peygamberlerin hepsinin insanları Tevhit’e davet ettiğini biliyoruz.

Bu yüzden, bir sonraki ayette buyurur ki: “Kim İslam’dan başka bir din ararsa, (bu) ondan asla kabul edilmeyecektir”. Yani bu onların peygamberlik ve dinde farklı olmadıkları anlamına gelir; birbirlerine benzedikleri anlamına gelmez.

Sonuç olarak, Muhammed, İsa ve Musa (a.s) arasında pek çok fark vardır, Ama hepsi Allahın peygamberleridirler ve Allah’ın dinine çağırmışlardır.

  1. E) Allah-u Teala ikinci ayette buyurur ki: “Biz (Allah) onların bir kısmını bir kısmından üstün kıldık.” Örneğin; sadece İsa (as)’ın babasız dünyaya geldi.

Ayrıca peygamberler arasında (hikmet, fazilet, yakınlık, sınanma-başarı, vb.) şekillerde Allah’a olan yakınlıkları açısından birbirleri arasında üstünlükleri vardır. Ancak burada şu önemlidir ki buradaki üstünlük ve fazilet farklılıkları “İsmet” sıfatından sonraki merhalededir. Yani her bir peygamber masumdur ve bu masumiyet derecesinden itibaren aralarında yukarıda bahsettiğimiz hususlarda bir üstünlük farkının olması hiçbir sakınca ve çelişki doğurmaz.

Nitekim Hz. İbrahim (a.s), hem Nebi, hem de bir Resul’dü. Ancak ömrü boyunca geçtiği ilahi sınamalardan sonra kendisine “imamet” makamı da verildi:

وَاِذِ ابْتَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ رَبُّهُ بِكَلِمَاتٍ فَاَتَمَّهُنَّۜ قَالَ اِنّ۪ي جَاعِلُكَ لِلنَّاسِ اِمَاماًۜ قَالَ وَمِنْ ذُرِّيَّت۪يۜ قَالَ لَا يَنَالُ عَهْدِي الظَّالِم۪ينَ

Vaktiyle rabbi İbrâhim’i bazı sözlerle sınayıp da İbrâhim onları eksiksiz yerine getirince, “Ben seni insanlara önder yapacağım” buyurmuştu. İbrâhim, “soyumdan da” deyince rabbi, “Vaadim zalimleri kapsamaz” buyurdu. (Bakara suresi, 124)

Elbette İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a) ise kendinden önceki bütün peygamberlerden daha üstün ve derece olarak hepsinden Allah’a daha yakındı.

 Bazı önemli noktalar:

Birbirine benzeyen birçok şey var ama bunların hiçbiri her şekilde aynı değiller ki eğer aynı olsalar tek şey olurlardı, iki şey değil.

Gökyüzünde uçan yüz güvercinin birbirlerine benzediğini görürüz ama hiçbiri bir diğeri ile aynı değildir. Buna “fark” denir.

Ancak çelişki, bir şey hakkında tam tersi bir açıklama söylendiğinde ortaya çıkar. Şöyle demek gibi; “Şimdi hem gece hem de gündüzdür.”

Bu iki ayette de birçok şey farklıdır. Birindeki “Biz” Allah’tır, diğerindeki “Biz” Peygamber ve Müminlerdir.

Bir ayetin konusu kişilerin özellikleridir, diğer ayetin konusu, Peygamberlik ve Tevhit dinidir vb.

Yani bir çelişki olduğunu söylemek için karşılaştırılamazlar.

e-post:

info@x-shobhe.org

Telegram Kanalı:

@SupheSoruCevap

Kur'an-ı Kerim