SORU: “Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz … (Nisa, 48); Soru: Bir kere şirke düşmüş biri için artık geri dönüş yok mudur? Bu şirkin her türlüsü için mi geçerli, insan bazen gizli şirke de düşebiliyor.

SORU: “Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz … (Nisa, 48); Soru: Bir kere şirke düşmüş biri için artık geri dönüş yok mudur? Bu şirkin her türlüsü için mi geçerli, insan bazen gizli şirke de düşebiliyor.

CEVAP :

بسم الله الرحمن الرحيم

الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم

Bahsettiğiniz ayetin metni ve çevirisi şöyledir:

اِنَّ اللّٰهَ لَا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِه۪ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذٰلِكَ لِمَنْ يَشَٓاءُۚ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَقَدِ افْتَرٰٓى اِثْماً عَظ۪يماً

“Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz, bunun dışındakilerden dilediğini bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa büyük bir günahla iftira etmiş olur.” (Nisâ, 48)

Peygamberler gönderildiğinde, toplumun büyük çoğunluğu kâfir ve müşrikti, risalet görevleri sırasında da birçoğu kâfir ve müşrik olarak kaldı ve Peygamberler onları tevhide (tektanrıcılığa) davet ettiler.

Peygamber Efendimizin (saa) vefatından sonra da, aynı şekilde Hicaz topraklarında çok sayıda kişi müşrikti ve dünyadaki pek çok insan, Kur’an-ı Kerim ile İmamlar (as) tarafından tevhide davet edilen müşriklerdi.

Kur’an-ı Kerim’de Kitap Ehli’nin tutumundan müşrik olarak bahsedilir. Çünkü hepsi Tanrı’ya, beden ve çocuk isnat etti! Yahudiler, “Hepimiz Allah’ın çocuklarıyız” dediler ve Hıristiyanlar şöyle dediler: Mesih, Allah’ın Ruhu, Allah’ın Oğlu ve Allah’ın kendisidir! Peygamber Efendimiz (saa) onları da tektanrıcılığa (Tevhide) davet etti.

Kur’an, bircok müminin bile müşrik olduğunu söyler, yani bazı inanç ve davranışları şirktir.

وَمَا يُؤْمِنُ أَكْثَرُهُمْ بِاللَّهِ إِلَّا وَهُمْ مُشْرِكُونَ

“Onların çoğu, Allah’a ancak şirk koşarak iman ederler.” (Yûsuf, 106)

Bu ayetler bize Peygamberlerin ve vasilerinin İslam dışında bulunan kimseleri de dine davet ettiklerini gösterir. Dolayısıyla, müşriklerin geri dönmesi mümkün ve faydalı olmasaydı, davet edilmezlerdi.

İnce olan nokta; bir müşrik tövbe edip geri döndüğünde, artık affedilmemiş bir müşrik değil, aksine bir mümindir.

İslam arındırır, Allah onları, inançsızlıktan ve şirkten, İslam’a dönünce, affeder ve temizler.

Bu nedenle bu affedilmemek küfür ve şirkte, “ölüm”le ilgilidir. Yani biri kâfir ve müşrik olarak ölürse!

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ ثُمَّ مَاتُوا وَهُمْ كُفَّارٌ فَلَنْ يَغْفِرَ اللَّهُ لَهُمْ

“Kâfirler ve Allah’ın yolundan alı koyanlar sonra da kâfir olarak ölenler… Allah onları asla bağışlamayacaktır.” (Muhammed, 34)

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَمَاتُوا وَهُمْ كُفَّارٌ أُولَئِكَ عَلَيْهِمْ لَعْنَةُ اللَّهِ وَالْمَلَائِكَةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ

“Kâfir olup, o halde ölenler var ya işte Allah’ın, meleklerin insanların hepsinin laneti onlaradır.” (Bakara, 161)

Sonuç olarak, insan ölümle karşılaşıncaya kadar iman edebilir, günahları için af dileyebilir; fakat ölümü görünce tövbe kabul edilmez, çünkü “tövbe” geri dönmek demektir ve o artık geri dönemez ve bir şeyleri düzeltemez.

وَلَيْسَتِ التَّوْبَةُ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ حَتَّى إِذَا حَضَرَ أَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ إِنِّي تُبْتُ الْآنَ وَلَا الَّذِينَ يَمُوتُونَ وَهُمْ كُفَّارٌ أُولَئِكَ أَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا

“Ölüm gelip çatana kadar günah işleyip de tam o zaman: Ben şimdi tevbe ediyorum, diyenlerin tevbesi, tevbe değildir. Kâfir olarak ölenlerin tevbesi de yoktur. Onlara acıklı bir azap hazırladık.” (Nisâ, 18)

Ancak sorunuzun ikinci kısmı olan gizli şirk durumlarında insan dinden çıkmaz ve mürted olmaz. Bu durumdaki her Müslüman için tövbe kapısı açıktır ve tövbe ile birlikte amelini ıslah ederse Müminler zümresinden sayılır.

İnsan, genel olarak bir şirke düşüp sonra geri dönerse (yanlışta olduğunun farkına varıp tövbe ederse), Allah’ın rahmetinden tekrar faydalanabilir ve bağışlanabilir.

e-post:

info@x-shobhe.org

Telegram Kanalı:

@SupheSoruCevap

şüphelere