بسم الله الرحمن الرحیم
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم
السَّلامُ عَلَيْكِ يَا فاطِمَةَ الزَّهْراَّءُ سَيِّدَةَ نِساءِ الْعالَمِينَ
Hazreti Fatıma’nın (a.s) şehadet yıldönümü için İmam Mehdi (a.s)’a ve sizlere tesliyet arz ediyoruz.
Yüce Allah Kuran-ı Kerim’de Hz. İbrahim’in ve Reslullah’ın bizler için bir örnek olduğunu söylemiştir:
لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا
“Sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı ümit eden ve Allah’ı çokça zikreden kimseler için, Allah Rasûlü’nde en güzel örnek vardır.” (Ahzâb. 21)
Hazreti İmam Mehdi (a.f) buyurmuştur ki:
وَ فِى اِبْنَةِ رَسُولِ اللهِ لِىَ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ
“Ve Reslullah’ın kızında da iyi bir örnek vardır (iyi bir örnektir).” (Seyh Tusi, El-Gaybet, 286)
Örnek, “Bir şey için, birinden veya bir şeyden alınan model, benzemeye veya benzetilmeye çalışılan şey” anlamına gelir; öyleyse, O’nun hangi özelliklerinin bizim için örnek olması gerektiğine bakmalıyız.
Hz. Fâtıma’nın (sa) kendine has özellikleri vardı ki kimsenin onları kendisi için örnek alması mümkün değildir. Örneğin; Hazreti Fatıma (s.a), Resul-i Ekrem’in kızıydı; Emir el-Mu’minin’in karısıydı; O İmam Hasan, İmam Hüseyin ve Hazreti Zeynep’in annesiydi; Hz. Fâtıma her iki dünyada da en üstün kadındır; O, Peygamber’in ilmininin varisidir; Melekler onunla konuşuyordu; Namaz halindeyken evinden göğe doğru bir ışık yükselirdi vb.
Kimse bu özellikleri kendisi için örnek veya model edinemez; bu makamlar ve yetkiler diğer insanlar için ulaşılamazdır.
Ama Hz. Fâtıma’nın bizim için örnek olması gereken özellikleri de vardır.
O, takva sahibiydi; O bir abitti (ibadet edendi); bu genç hanım sabaha kadar o kadar çok ibadet ederdi ki ayakları şişerdi; insanları çok severdi; bazen sabaha kadar başkaları için dua ederdi; bugün herkes diyor ki: “Önce kendin, sonra komşun ve diğerleri..” Ama O hep derdi ki: “Önce komşu, sonra ev.” Hazreti Fatıma (s.a) çok sabırlıydı, onun ziyaret duasında isimlerinden biri “Sabreh”dir. Elbette sabrın da farklı dalları vardır; Hazreti Fatıma (s.a) hem ibadet etmekte hem başkalarının zulmüne karşı tahammülde ve hem de velayeti savunmakta sabırlıydı.
O’nunla düşmanlık edilmesinin sebebi, gece ve gündüz namaz kılması, hicabı veya başörtüsü yüzünden değildi; belki Velayat’i pes etmeden savunması yüzündendi.
Hazreti Fatıma hastalanınca kadınlar onu ziyarete gelip sordular: “Nasılsınız?” Cevap verdiler ki: “Gidin erkeklerinize sorun ki neden Ali’den yüz çevirmişler?!” Yani Velayat ve İmamet’in dışında bir derdi yoktu.
Hazreti Fatıma, velayeti savunmak için şehit oldu ve bunlar O’nun örnek alınması gereken özellikleridir.