CEVAP
بسم الله الرحمن الرحیم
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم
Bahsedilen ayet ve tercümesi aşağıdaki gibidir:
«الرِّجالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّساءِ بِما فَضَّلَ اللَّهُ بَعْضَهُمْ عَلى بَعْضٍ وَ بِما أَنْفَقُوا مِنْ أَمْوالِهِمْ فَالصَّالِحاتُ قانِتاتٌ حافِظاتٌ لِلْغَيْبِ بِما حَفِظَ اللَّهُ وَ اللاَّتي تَخافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ وَ اهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضاجِعِ وَ اضْرِبُوهُنَّ فَإِنْ أَطَعْنَكُمْ فَلا تَبْغُوا عَلَيْهِنَّ سَبيلاً إِنَّ اللَّهَ كانَ عَلِيًّا كَبيراً» (النساء – 34)
“Allah’ın birilerini diğerlerine üstün kılmasından ve erkeklerin, kendi mallarından harcamada bulunmalarından dolayı erkekler kadınlar üzerine yönetici ve koruyucudurlar. Salih kadınlar, gönülden (Allah’a) boyun eğen, Allah’ın koruduğu gizlilikleri kocaları olmadıkları zaman (namus ve diğer korunması gerekenleri) koruyanlardır. Serkeşliğinden (baş kaldırmasından) endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, (eğer tesir etmezse) yataklarında yalnız bırakın ve (eğer bununla da düzelmezlerse) onları dövün. Eğer size itaat ederlerse, onlara karşı (vurmak için) bir yol (bahane) aramayın. Şüphesiz Allah yüksektedir, yücedir ve büyüktür.”
Şimdi aşağıdaki noktalara dikkat ediniz:
İslami bakış açısına göre erkekler, kadınların koruyucusudurlar ve bu, erkeklerin üzerinde ağır bir vazifedir.
Yüce Allah, kadının tüm maddi ihtiyaçlarının teminini erkeğin sorumluluğuna vermiştir ve erkeğin kendi malından kadın için harcama yapma vazifesi vardır.
Açıktır ki, bir erkek bir kadından eşlik, annelik, ailenin bakımı ve aile hukukunun korunması gibi vazifeleri beklediğinde ve talep ettiğinde herhangi bir iş ve gelir kazanma fırsatından mahrum kalır (ki elbette bu kadın ruhuyla da çelişir), dolayısıyla tüm masraflarını karşılamakla kendisi yükümlüdür.
(İkinci Cinsiyet adlı kitapta bahsedilen feminizmin iddia ve gerekçelerinden biri şudur: “Neden erkekler yaptıkları her işin karşılığında para alıyorlar ama kadınlar eşlik, annelik vs. gibi şeyler için para almıyorlar?” Dolayısıyla eşliğin, anneliğin vs. kadınların kurtulması gereken zincirleri olduğu sonucuna varıyorlar.)
İlahi hükümlerin hepsi, yaratılış ve fıtrat kanunlarına uygundur. İslam’da ailenin yöneticisi erkektir ve bunun nedeni, idare ve geçimin, gerektiğinde aklın duygulara hakim olmasını gerektirmesidir. Kadın ise naziktir ve onun vazifeleri ise daha güçlü duygulara sahip olmasını gerektirir. Bu nedenle, eşin idaresi, annelik ve aile kanunlarını korumak da kadının sorumluluğundadır. Çünkü bunları yapmak, büyük bir letafeti ve güçlü duyguları gerektirir.
Ayette şöyle buyuruyor: “Allah, kimini kiminden üstün kılmıştır.” Şuna dikkat edin ki alemdeki yaratılanların tümü ve özellikle insan, İlahi Fazlın alıcılarıdır. O, Fazl’dır (fazilet sahibidir) ve bendelerine de fazilet verendir.
Herhangi birinin başka birine, bir cinsiyetin başka bir cinsiyete, her kavmin başka bir kavme ve hatta ilahi enbiyaların bile birbirlerine karşı üstünlükleri vardır. Kadın ve erkeğin de birbirlerine karşı üstünlükleri vardır.
Kadına verilen faziletler (üstünlükler) erkeğe verilmemiş veya daha az verilmiş ve erkeğe verilen faziletler de kadına verilmemiş ya da daha az verilmiştir. Ve bu faziletlerin verilmesi şans eseri ve tesadüfi değildir, aksine yaratılış hikmeti ve görev ve sorumluluklara dayalıdır.
Bu nedenle bir erkeğe, sorumlu olduğu görevleri yerine getirebilmesi için çaba, çalışma, gelir elde etme, başkaları için harcama gibi faziletler verilmelidir.
Bir kadın şunu daha iyi bilir ki eğer kocasından daha zengin ve eğitimli olsa bile ister ki eşi, ona yaslanabileceği ve kollarında onun koruması altında olabileceği bir adam olsun.
Ve bir erkek de şunu şunu daha iyi bilir ki, erkekler her zaman başkalarını koruyup kollamayı sever, özellikle aile üyelerini.
Açıktır ki, bu eğilimlerin her birinin kaynağı, kişiye verilen faziletlerdir ve bunların her birini Allah ona bağışlamıştır.
e-post:
info@x-shobhe.org
Telegram Kanalı:
@SupheSoruCevap