SORU: İnsanlar gerçeği bile bile nasıl inkar ediyorlar?

SORU: İnsanlar gerçeği bile bile nasıl inkar ediyorlar?

CEVAP

بسم الله الرحمن الرحیم

 الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم

Tanımak (bilmek), aklın işi olup konunun bir boyutudur – Bilim (ilim), zihin ve düşüncenin işidir ve başka bir boyuttur – Anlamak ve daha sonra kabul etmek ise kalbin işi olan bir başka konudur.

Akıl, bilimin (ilim) ışığında görür ve tanır. O halde zekası olan ama bilgisi olmayan; gören, ama karanlıkta olduğu için hiçbir şey göremeyen biri gibidir.

Ama birinin bilgiye sahip olup aklının olmaması mümkündür. Ahmak bir adam için bilgi, hırsız için lamba gibidir veya bir katilin elindeki silah gibidir. Akılsız ve ahmak bir adam bilgisini kendisine ve başkalarına zarar verecek şekilde kullanır. Amerika, Avrupa ve dünyanın tüm yerlerindeki zalimler gibi.

Ama akıl ve bilim, insanın bildiği şeyleri kabul etmesi için yeterli sebepler değildir. Biri hakikati tanır ve inanır, yanlışı bilir ve ondan kaçınır. Bir başkası batıl ve yanlışa yönelir ve gerçeklerden uzaklaşır.

Lanetli İblis, Allah’ın lanetini tanıyordu ve hakkı biliyordu ama küstahlığından dolayı inkar etti ve kafir oldu – Buzağı yapan Samiri, bir sihirbazdı ve insanları kandırdığını biliyordu – Firavun kendisinin Tanrı olmadığını biliyordu – Zalimlerin hepsi zulmün kötü olduğunu biliyorlar – Şarap içen herkes şarabın insanlara zararlı olduğunu bilir vb.

Evet, biliş, bilim, kabul ve seçim, inancın ve sevginin ilk aşamasıdır; insan birini veya bir şeyi tanımadıkça kabul edemez veya reddedemez; aynı şekilde birini ya da bir şeyi tanımayana kadar ne onu sever ne de ondan nefret eder; ama bir şeyi tanımak ve bilmek, onaylamak veya beğenmek için bir sebep değildir.

Günlük yaşamımızdaki şu davranışlarına dikkat edin:

  1. a) Bir giyim mağazasında yüzlerce kıyafet görürsünüz, ancak hiçbirini beğenmeyebilir ve başka bir mağazaya gidebilirsiniz.
  2. b) Sokakta, okulda veya çarşıda binlerce insan görüyorsunuz, hatta onlardan tanıdıklarınız vardır ama hepsiyle arkadaş değilsiniz.

Yani tanımak ve bilmek, seçmekten, kabul etmekten ve sevmekten farklıdır. Tanımak ve bilmek aklın işi ve seçmek, kabul etmek ve sevmek kalbin işidir.

Hevai nefs insana hakim olursa, insanın aklını hapseder ve kalbini hasta ve kör eder.

أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَا أَوْ آذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا فَإِنَّهَا لَا تَعْمَى الْأَبْصَارُ وَلَكِنْ تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتِي فِي الصُّدُورِ

“Niçin yeryüzünde dolaşmazlar, ki akledecek kalpleri ve işitecek kulakları olsun? Gerçek şu ki (yalnız) gözler kör olmaz, göğüslerde olan kalpler (de) kör olur.” (Hacc, 46)

Sonuç:

İnsanlar birçok şeyi veya insanı tanır, birçok gerçeği bilirler; ama sonunda Gerçek Sevgili’lerine varırlar.

e-post:

info@x-shobhe.org

Telegram Kanalı:

@SupheSoruCevap

Diğer Konular/Çeşitli Konular Top News