Hazreti Fatıma (a.s): Sapkınlığın kökü kalp ikiyüzlülüğünden gelir!
فَلَمَّا اخْتَارَ اللهُ لِنَبِیِّهِ [صَلَّی اللهُ عَلَیْهِ و آله] دارَ أَنْبِیَائِهِ وَ مَأْوی أَصْفِیَائِهِ، ظَهَرَتْ فیکُمْ حَسِیکَةُ النِّفَاقِ، وَ سَمَلَ جِلْبَابُ الدِّینِ، وَ نَطَقَ کَاظِمُ الْغَاوِینَ، وَ نَبَغَ خَامِلُ الأَقَلِّینَ،
وَ هَدَرَ فَنِیقُ الْمُبْطِلینَ، فَخَطَر فِی عَرَصَاتِکُمْ.
Allah Tealâ, Peygamber’ine enbiyanın bulunduğu, yani seçkinlere ayırdığı makama yüceltmeyi kararlaştırdığında sizlerdeki kin ve nifak düğümleri aşikâr oldu, din gömleği yıprandı; kendini gizlemiş olan azgınlar nutka geldi ve cansız kalmış düşmanlar harekete geçti; bâtıl ehlinin önderleri kükremeye başladı ve sizin aranızda değer kazandılar.
- – Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in vefatından hemen sonra Müslümanların gerilemelerinin (tepkilerinin) nedenleri ve kökenleri incelendiğinde, bir kısmı çok doğru ve değerli olan pek çok analiz bulunmaktadır; Ancak Seyyida el-Nisa el-Alemin Hazreti Fatıma el-Zehra (a.s.), tahlilinde, asıl sebep ve kök olarak “kalp ikiyüzlülüğünü” sıraladı!
İslam’ı seçmişlerdi ama kalplerine iman ulaşmamıştı! Müslüman olmuşlar, yani teslim olmuşlar ve bu teslimiyet Yüce Allah’ın emrine değil, toplumu yöneten şartlara teslim olmuşlardı. Dolayısıyla şartları değiştirerek ikiyüzlülüklerini ortaya çıkardılar!
Daha fazla açıklama:
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: Araplardan bir grup iman iddiasında bulunurlar ama kalplerine iman girmemiştir.
«قَالَتِ الْأَعْرَابُ آمَنَّا قُلْ لَمْ تُؤْمِنُوا وَلَكِنْ قُولُوا أَسْلَمْنَا وَلَمَّا يَدْخُلِ الْإِيمَانُ فِي قُلُوبِكُمْ وَإِنْ تُطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ لَا يَلِتْكُمْ مِنْ أَعْمَالِكُمْ شَيْئًا إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ» (الحجرات، 14)
Bedeviler dedi ki: «İman ettik.» De ki: «Siz iman etmediniz; ancak «İslâm (Müslüman) olduk» deyin. İman henüz kalplerinize girmiş deǧildir. Eǧer Allah’a ve Resulü’ne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiç bir şeyi eksiltmez. Hiç şüphesiz Allah, çok baǧışlayandır, çok esirgeyendir.
“Allah’a ve Resulüne itaat” vurgusu, İslam’ınızı Allah’a ve Resulüne itaat çerçevesinde yaşamaya çalışın ki, kalbinizin imanı ona uysun. Mevcut şartlara ve atmosfere teslim olmanız söz konusu değil.
Bazı insanlar ” basiretsiz insanlar” olarak sınıflandırılır. Bu grup bilme, analiz etme ve bilinçli seçim yapma yeteneğine sahip olmadığı için reklam dalgalarına ve hakim atmosfere göre (sanal alanın büyüklerinin takipçileri gibi) oraya buraya giderler. Bunlardan en tehlikelisi “ünlüler”dir. Toplumda ön plana çıkıyorlar ve birçoğu onlara bakıyor ve onlardan ipuçları alıyor!
- – Hz. Fatıma (a.s) bu paragrafta söz konusu ayetin tefsirini ve örneğini açıklamış ve “Sapkınlığınızın asıl nedeni kalbinizin ikiyüzlülüğüdür!” demiştir.
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in hayattayken bile ona zerre kadar iman etmeyen bu sapkın zümre, vefatından sonar, kolaylıkla, cesaretle ve hızla anlaşmalarını bozarak düşmanlığa yöneldiler. Emirül Müminin ve Fatıma (a.s)’a zulmettiler, Fedek’i gasp ettiler, hatta onlara hakaret edip dövdüler, bu da onu şehit olmasına yol açtı!
Dolayısıyla Müslümanlık döneminde bile “ikiyüzlü” idiler; Kalpleri aynı küfre, şirke, cehalet kültürüne ve her türlü sefahat ve farklılığa, kabileciliğe ve ırkçılığa meyletmişti. Fakat onlar, mevcut atmosfere ve şartlara teslim oldular ve vefat eder etmez, münafıklık maskesini kaldırıp, düşmanlığa başladılar.