Taǧutdan sakınmak / Allah’ın müminlere müjdelediği “en güzel söz” hangisidir? Bu yazi Google – translate tarafından çevrilmiştir, dolayısıyla bazı hatalar olabilir – özür dileriz.

Taǧutdan sakınmak / Allah’ın müminlere müjdelediği “en güzel söz” hangisidir?

أعوذ بِاللَّهِ مِنَ الشَّیطَانِ الرَّجِیمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِیمِ

اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وآلِ مُحَمَّدٍ وعَجِّلْ فَرَجَهُمْ

وَالَّذِينَ اجْتَنَبُوا الطَّاغُوتَ أَنْ يَعْبُدُوهَا وَأَنَابُوا إِلَى اللَّهِ لَهُمُ الْبُشْرَى فَبَشِّرْ عِبَادِ * الَّذِينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ أَحْسَنَهُ أُولَئِكَ الَّذِينَ هَدَاهُمُ اللَّهُ وَأُولَئِكَ هُمْ أُولُو الْأَلْبَابِ

(الزّمر، 17 و 18)

Taǧut’a kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a içten yönelenler (var ya), onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarımı müjdele * O kullarım ki sözü dinlerler de en güzeline uyarlar, onlar, öyle kişilerdir ki Allah, doǧru yola sevk etmiştir onları ve onlardır aklı başında bulunanların ta kendileri.

***

Taǧutdan kaçmak

Yüce Allah’a kulluğun ilk adımı ” Taǧutdan (Asi ve kabadayı) sakınmaktır”.

“kaçınma ve sakınmak, uzak olmak, itaatsizlik ve karşı gelme” anlamına gelir.

“Tağut”, Allah’a kulluk yolundan sapan, taşan ve taştığı zaman yolundan çıkan bir nehir gibi boynunu Allah’a kaldıran kişi demektir. Ve zorbanın Zaman Firavunu veya başka bir zorba olması fark etmez. İnsan nefes havası bile asi olabilir.

Açıktır ki, “tağut küfür” olmadıkça, “Allah’a iman” da olmayacaktır ve “La ilahe”ye uymadıkça, “İla Allah” gerçekleşemez. Allah’ın mabedi ve Allah’ın evi olan gönül evinden putlar atılmadıkça, oraya iman nuru girmeyecektir.

Cenâb-ı Hak, hatadan yükselme yolunu açıklığa kavuşturmuş, akıl, vahiy ve seçme imkânı vermiş, sonra tercihi insanın takdirine bırakmıştır.

«لَا إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِنْ بِاللَّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَى لَا انْفِصَامَ لَهَا وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (البقره، 256)

Dinde zorlama yoktur; artık hidayetle dalalet birbirinden iyice ayrılmıştır. Taǧutu inkâr edip Allah’a iman eden kimse, kopmak bilmeyen saǧlam bir kulpa sarılmıştır. Allah işitendir, bilendir.

Müjde nedir ve en iyi kelime nedir?

“O kullarım ki sözü dinlerler de en güzeline uyarlar” cümlesi, İstismarcılar tarafından insanları yanıltmak için çok suistimal ediliyor! Diyorlar ki: “Bütün davetleri ve konuşmaları dinlemeliyiz ve sonra bunlardan birini seçmeliyiz!”

Şimdi, böyle bir şey mümkün mü?! En azından Platon’dan bu yana tüm ilahi dinleri, beşeri okulları ve dinleri kim inceleyebilir ve sonra en iyisini ayırt edip seçebilir?! Ve Her gün yüzlerce ve binlerce kelime ve davetin yayınlanmasına ek olarak!

Yüz yıllık faydalı bir çalışma ömrü bile bu tür çalışmaları yürütmek için çok kısadır ve elbette sözler ve iddialar tam değildir; Dolayısıyla ayetten böyle anlayan bir insan, bütün sözleri işitip sonra da en güzeline uymak isterse, ömrünün sonuna kadar hüsrana uğrar ve hiçbir zaman kesin bir sonuca varamaz. Ve bir kimse, binlerce, binlerce çağrı ve iddia arasından en iyisini ayırt edecek kadar filozof ve âlim olmuşsa, daha en başından yolunu bulmuştur ve söz dinlemeye ihtiyacı yoktur!

“Söz işitmek” demek, her saçma söze, her yalan söze (لَهوَ الحدیث) ve her yalan çağrıya kulak vermek demek değildir; Bilâkis, muhtelif meselelerde, doğru ile güzel ve mantıklı sözler arasında, en iyisini seçmektir.

Aritmetik ve matematikte, “iki çarpı iki eşittir dört” ifadesini bir kez öğrendikten sonra bu yeterlidir ve artık “Hangi sayı doğru değil” ifadesini aramazsınız; Yüz milyarlarca saysanız bile, o değil, sadece dört olacaktır.

“Allah’tan başka ilah yoktur” yani yüzbinlerce milyarlarca çeşit getirip de “Belki bu da bir ilahtır” deseler cevap olumsuzdur, çünkü Yüce Allah’tan başka kimse ilah  değil. Ve hiçbir şey bir “tanrı” değildir ve tapınma yeteneği yoktur.

Yüce Allah dedi ki:

أُولَئِكَ الَّذِينَ هَدَاهُمُ اللَّهُ وَأُولَئِكَ هُمْ أُولُو الْأَلْبَابِ

Onlardır aklı başında bulunanların ta kendileri.

Sırtlanlar ve sayısız davetler arasında böyle dolaşanlar hidayete mi ermişler, hikmetli mi?!

  • – Bu “müjde”nin ne olduğunu ve icabet edilmesi ve uyulması gereken bu söz ve davetin ne olduğunu Cenab-ı Hak kendi beyan etmiştir.

ذَلِكَ الَّذِي يُبَشِّرُ اللَّهُ عِبَادَهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ قُلْ لَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِلَّا الْمَوَدَّةَ فِي الْقُرْبَى وَمَنْ يَقْتَرِفْ حَسَنَةً نَزِدْ لَهُ فِيهَا حُسْنًا إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ شَكُورٌ

(الشوری، 23)

İşte Allah, iman edip de salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: «Ben, buna (peygamberliǧe) karşılık yakınlıkta (Ehl-i Beyt’ime duyulan) sevgi dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum.» Kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliǧi (sevabı) arttırırız. Gerçekten Allah, baǧışlayandır, şükredene karşılıǧını verendir.

1- Bu ilâhî müjde, herkese ve hatta hâlâ davet ve söz arasında kaybolanlara değil, iman edip salih amel işleyenleredir.

2- Müjdeye dayalı ve uyulması gereken en güzel söz ve davet, “Mûdat Ehl-i Beyt (onların üzerine olsun)” sözüdür.

Takip etmede ilk adım bilgi, sonraki adım sevgi ve son adım Mûdattir. Yeni bu sevginin düşüncelerde, tavırlarda, sözlerde ve eylemlerde ortaya çıkması demektir.

3- Bu daveti ancak Akıl ve düşünce sahibi olanlar kabul eder ve yerine getirir.

Dolayısıyla “Ahlak – müminin nazarî ve amelî konumu”, birinci basamakta her türlü Tağut, zorba, ve asiden sakınmak, sonraki basamakta ise Ehl-i Beyt ve imamlari tanımak, sevmek ve saygı duymaktır ve Ve itaat ve destektir.

İslam ahlakı Top News