SORU: Hakikatinde sahip olduğumuz maddi ve manevi her şey Allah’tandır; mal, evlat, bize yapılan iyilikler, bizim yaptığımız iyilikler vs. Ve bazen iyilikler karşısında minnet duyarız (birine karşı borçlu hissederiz); bu minnet ne hadde varırsa insan ve Allah ilişkisinde bir probleme veya şirk gibi bir günaha yol açar?

SORU: Hakikatinde sahip olduğumuz maddi ve manevi her şey Allah’tandır; mal, evlat, bize yapılan iyilikler, bizim yaptığımız iyilikler vs. Ve bazen iyilikler karşısında minnet duyarız (birine karşı borçlu hissederiz); bu minnet ne hadde varırsa insan ve Allah ilişkisinde bir probleme veya şirk gibi bir günaha yol açar?

 

CEVAP:

بسم الله الرحمن الرحیم

الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم

Evet. Aslında her şey Allah’tandır, çünkü O Yaratıcı’dır, Sahip ve Malik’tir, Rızık veren’dir.

وَلِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَلَقَدْ وَصَّيْنَا الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ وَإِيَّاكُمْ أَنِ اتَّقُوا اللَّهَ وَإِنْ تَكْفُرُوا فَإِنَّ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَكَانَ اللَّهُ غَنِيًّا حَمِيدًا

“Göklerde ve yerde var olan her şey Allah’ındır. Sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanlara da, size de, Allah’tan sakınmanızı tavsiye ettik. Eğer küfrederseniz bilin ki göklerde ve yerde var olan her şey Allah’ındır. Şüphesiz Allah zengindir ve övgüye layık olandır.” (Nisâ, 131)

Kimsenin bir başkasına verme gücü veya serveti yoktur, herkes fakirdir ve Yüce Allah’a muhtaçtır.

يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَنْتُمُ الْفُقَرَاءُ إِلَى اللَّهِ وَاللَّهُ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ

“Ey İnsanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız, Allah ise zengin ve övülendir.” (Fâtır, 15)

Ama Allah-u Teala, her lütfunu ve bereketini vesilelerle verir.

Örneğin günün aydınlığı ve sıcaklığı için Güneş’I karar kıldı – ekmek yapmak için buğdayı yarattı – Erkeği, kadını ve meniyi insanın türemesi için yarattı – Vahyi Cebrail (a.s) aracılığıyla gönderdi – Ve ruhu Ölüm Meleği ile alıyor – İnsanın hidayeti için peygamberler gönderdi, talim ve terbiyesi için kitaplar ve öğretmenler gönderdi .

Allah bizden şükürlü ve kadirşinas olmamızı ve böylece ilerleyip kemala varmamızı istemiştir.

Kadirşinaslık, herhangi bir şeyin kıymetini ve değerini bilmek demektir..

Ve şakir olmak, öncelikle nimeti kimin verdiğini bilmek, ikinci olarak nimeti bilmek ve üçüncüsü bu nimeti doğru kullanmak demektir.

Dolayısıyla aracıların ve araçların kıymetini bilmeyen, Allah’ın kadrini ve nimetlerini bilmez.

Bu insanlar bir nimete eriştiklerinde ya “Kendi hünerimizin, bilgimizin ve emeğimizin sonucudur.” diyorlar ya da “Başkaları bize vermiş.” diyorlar.

Yani ya kibirli oluryorlar ya da başkalarına minnet edip şirke düşüyorlar.

Kuran öğretilerinde minnet yoktur, sadece Allah’ın kullarına minneti vardır. Buyuruyor ki, başkalarına karşı kadirşinas ve teşekkürlü olun.

Böyle bir teşekkür, Allah’a şükür demektir, çünkü O’num bize biri aracılığıyla nimet verdiğini biliyoruz.

Allah diyor ki: Müminin özelliklerinden biri, birine iyilik yaptığında minnet etmemesidir:

الَّذِينَ يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ثُمَّ لَا يُتْبِعُونَ مَا أَنْفَقُوا مَنًّا وَلَا أَذًى لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ

“Mallarını Allah yolunda harcayan ve harcamalarının peşi sıra minnet ve eziyet etmeyen kimselerin mükafatı Rab’lerinin katındadır; onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmezler de. ( Bakara, 262)

Bu nedenle, Yüce Allah’tan başka kimsenin minnet yükü altında değiliz ama birbirimize teşekkür ediyoruz.

يَمُنُّونَ عَلَيْكَ أَنْ أَسْلَمُوا قُلْ لَا تَمُنُّوا عَلَيَّ إِسْلَامَكُمْ بَلِ اللَّهُ يَمُنُّ عَلَيْكُمْ أَنْ هَدَاكُمْ لِلْإِيمَانِ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ (الحجرات، 17)

Müslüman oldular diye seni minnet altında tutmak istiyorlar. De ki: Müslüman olmanız sebebiyle beni minnet altında bırakmayın, bilakis size doğru yolu gösterdiği için Allah sizi minnet altında tutar, eğer samimi iseniz(Hucurât, 17)

e-post:

info@x-shobhe.org

Telegram Kanalı:

@SupheSoruCevap

Diğer Konular/Çeşitli Konular Top News