CEVAP:
بسم الله الرحمن الرحيم
الّلهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ و عَجّل فَرَجَهم
Dikkat ederseniz sorunun önemini bilmek için bile sormak zorundasınız: “Sormanın önemi nedir?” Çünkü bilgi, bir sorunun sonucudur ve soru olmadan bilgi ortaya çıkmaz.
Zihnimizden her an çeşitli sorular geçer ve onların cevaplarına göre kendimiz için planlar yaparız ve ona göre hareket ederiz.
Sabah uyandığımızda saate bakarız, çünkü günün hangi saatinde olduğu hakkında bir sorumuz vardır. Kahvaltıda ne yiyeceğimizi, hangi kıyafetleri giyeceğimizi ve evden ne zaman çıkacağımızı düşünürüz. Bunlar gün içinde ortaya çıkan sorulardır ki onların tepkisine ve cevaplarına göre hareket ederiz.
Biriyle karşılaşınca soruyoruz: “Nasılsınız?” Alışveriş yaparken fiyata baktığımızda bir sorunun cevabını arıyoruz, bir kitap okuduğumuzda aklımızdaki soruların cevaplarını arıyoruz ve aynı şekilde radyo dinlerken veya televizyon haberlerini izlerken, zihnimiz bilmek istediği için bunu yapıyoruz.
Yani insan hayatı, sorular ve bu soruların doğru cevabını bulma arayışlarından ibarettir.
Bazen zihnimize, cevaplarını bilmemenin hayatımız için bir sorun oluşturmayacağı sorular gelir. “Pekin şu anda soğuk veya sıcak mı, güneşli veya yağmurlu mu?” gibi. Ancak Pekin’e seyahat etmek isteyen biri için bu soruların cevapları önemlidir.
Ancak akıl için, cevaplarını bilmemizin önemli olduğu ve hayati bir rol oynadığı sorular vardır. Örneğin; “Ben kimim? Nereden geldim? Neredeyim? Nereye gidiyorum? Orada neler Oluyor? Yol haritası nedir ve sağlıklı olmak için nasıl gitmeliyim? Hareket sırasında hangi yöne gitmeli, ne yapmalı ve ne yapmamalıyım?” vb.
Ayetullah Allame Muhammed Taki Caferi’ye (Allah ona merhamet etsin) göre “Makul yaşam (Hayat)” şu anlama gelir: “Akıllı insanın sorusu vardır, Öyleyse sorusu olmayanın, aklı yoktur.”
İnsan bilgisine, inancına ve imanına göre hareket eder. Birini veya bir şeyi sever ve ona ulaşmak için hareket eder.
Öyle bir dünyada ve çağda yaşıyoruz ki aklımıza gelen her soru kendi zihnimizden kaynaklanmıyor; bazen şeytanlar, cinler ve şeytanın yolundan giden insanlar zihnimizde şüpheler yaratıp bilgimize ve inancımıza saldırarak bizleri yanlış yola yönlendiriyorlar.
Öyleyse, bize doğru cevapları veren kaynaklar olmalı.
Kuran-ı Kerim, her şeyi bilen ve hikmet sahibi olan Allah’ın insan aklının sorularına verdiği cevaplarla dolu bir kitaptır ve en eksiksiz ve doğru yol haritasıdır.
لَقَدْ أَنْزَلْنَا إِلَيْكُمْ كِتَابًا فِيهِ ذِكْرُكُمْ أَفَلَا تَعْقِلُونَ
“Size de, içinde sizin zikriniz/ hatırınız/şerefiniz olan bir kitap indirdik. Hâlâ, akletmiyor musunuz?” (Enbiyâ,10)
Sorabileceğimiz ve sormamız gereken en önemli soru, insanın ve dünyanın yaratıcısı hakkındadır ve O, biz sormadan önce bize birçok sorunun cevabını verdi; çünkü sorularımız ve ihtiyaçlarımız hakkında bizden daha fazlasını biliyor.
Yüce Tanrı, aklımız için birçok soru sordu ve sonra kendisi cevapladı.
أَمْ خُلِقُوا مِنْ غَيْرِ شَيْءٍ أَمْ هُمُ الْخَالِقُونَ* أَمْ خَلَقُوا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بَلْ لَا يُوقِنُونَ ؟
“Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar? Yoksa, gökleri ve yeri onlar mı yarattı? Hayır! Onlar kesin bir bilgiyle iman etmiyorlar.” (Tûr, 35 – 36)
نَحْنُ خَلَقْنَاكُمْ فَلَوْلَا تُصَدِّقُونَ * أَفَرَأَيْتُمْ مَا تُمْنُونَ * أَأَنْتُمْ تَخْلُقُونَهُ أَمْ نَحْنُ الْخَالِقُونَ؟!
“Sizi biz yarattık! Neden tasdik (ve Kabul) etmiyorsunuz?! * (Rahimlere) döktüğünüz meniyi gördünüz mü (buna dikkat ettiniz mi)? * Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratan biz miyiz?” (Vakıa, 57-59)
Bu yüzden, bu durumu sevsek de sevmesek de pek çok sorumuz var ve daha önemli sorular sormamız gerekiyor.
Bu siteyi kurmak da bir okul kurmak veya kitap yazmak gibidir; soruları cevaplamak için bir fırsattır. Ve inşallah Kuran ve İslami öğretilere göre cevap vermeye çalışıyoruz.
e-post:
info@x-shobhe.org
Telegram Kanalı:
@SupheSoruCevap